Millet Olarak “Devlet Aklı”na İhtiyacımız Var

Yazdır PDF
TASAM Başkanı Süleyman ŞENSOY'un Anadolu Ajansına Yaptığı Açıklama.

Devlet aklının dış politikada vücut bulduğu yer Dışişleri Bakanlığımızdır. Millet olarak "devlet aklı" ile hareket edecek yetenek ve olgunluğa sahip olmak, daha başından tüm provokasyonları ve tehlikeleri bertaraf edecektir. Dolayısıyla Dışişleri Bakanlığımızın bu süreci Sayın Başbakan ve Başbakanlık başta olmak üzere alt ve üst kurumlarla birlikte başarı ile yönettiğini düşünüyorum. Sayın Davutoğlu'nun göstermiş olduğu performansı büyük bir duygusallıkla izliyorum. Kanımızın ve canımızın değerinin teyidi açısından ortaya konan çalışmaların 200 yıllık geçmişte tarihi bir misyona sahip olduğu kanaatindeyim.

"Orantısız Risk" Almayalım, Türkiye Yavaşlatılmak İsteniyor

Şüphesiz burada en temel unsur öfke ve heyecanımızı kontrol etmemiz gerektiğidir. Çünkü öfke ve heyecanımızı kontrol edemezsek, düşmana ihtiyacımız olmayabilir. Orantısız risk almayalım. Zamanın, stratejide ne kadar önemli olduğu dikkate alınarak bu krizin yönetilmesi gerekiyor. Ülkemizin kazanımlarının korunmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kurtuluş Savaşı'nda nasıl top mermisini kendi çocuğunun örtüsüyle kapatan bir annenin hassasiyeti var ise, bizim de ülkemizin kazanımları konusunda hem bugün hem de geleceğimiz için aynı hassasiyeti göstermemiz gerekiyor. Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgemiz üzerinden bizi çok yakından etkileyen Ortadoğu, çok bilinmeyenli denklemler ve kutsal paradigmalarla örülü bir kriz bölgesi. Güncel tarih itibari ile terörün şiddetini artırdığını ve birliğimize yönelik tehdit oluşturduğunu görmemiz gerekiyor. Orantısız riskler almadan, heyecan ve öfkeyle hareket etmeden gücümüzü doğru tasarruf edebilirsek her anlamda bu süreci lehimize önemli sonuçların alındığı bir tabloya dönüştürebiliriz.

İsrail "Çok Kutuplu Dünya"yı Anlayamadı

İsrail dünyada özellikle son 10 yılda belirginleşen çok kutuplu güç sistematiğini anlamış değildir. Çünkü izlediği politikalar bunu anladığına dair bir işaret taşımıyor. İsrail'in izlemiş olduğu politika ve yaklaşım tarzı, dünyanın tek süper güç tarafından yönetildiği ve bunun kayıtsız şartsız İsrail'e destek verdiği bir anlayış içerisinde şekilleniyor. Oysa dünyada çok kutuplu bir güç sistematiği oluşuyor, yeni bölgesel dengeler kuruluyor. İsrail'in de buna göre tavırlarını ve dış politikadaki yaklaşımlarını revize etmesi gerektiği kanaatindeyim. Uluslararası hukuk açısından bu kadar duyarsız, umarsız ve uluslararası hukuka uymaya bu kadar uzak olan bir ülke profiline karşı en büyük silahımız, büyük devlet geleneğimizden de ilham alarak uluslararası hukuk kurallarına ve kurumlarına olan çağrıyı güçlendirmemizdir.